Doğrudan Temin Usulü ile muhtelif firmalara yaptırılın araç parça alımı ve takılması ile ilgili olarak düzenlenen faturalarda ilgili onarım işlerine ilişkin KDV tevkifatının yapılmaması

 

Temyiz Kurulu Kararı

 

 

 

Saymanlık Adı : Antalya Büyükşehir Belediyesi
Yılı : 2009
Dairesi : 8
İlam No : 1396
Dosya No : 38434
Tutanak No : 39047
Tutanak Tarihi : 20.05.2014


TEMYİZ KURULU KARARI

Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden ve duruşma talebinde bulunan sorumlu M.Mustafa DEMİREL ile Sayıştay Savcılığının sözlü açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşüldü:

1) 1764 sayılı ilamın 12’nci maddesinde, 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22 nci maddesi (d) bendi çerçevesinde Doğrudan Temin Usulü ile muhtelif firmalara yaptırılın araç parça alımı ve takılması dosyaları ile ilgili olarak düzenlenen faturalarda ilgili onarım işlerine ilişkin KDV tevkifatının yapılmaması sonucu meydana gelen 3.836,70 TL tutarındaki kamu zararı ile ilgili olarak sorumluların göndermiş olduğu savunmalarda; 3.836,70 TL’nin 1.149,90 TL’sinin ilgili vergi dairesine ödendiği anlaşıldığından bu tutar için ilişik olmadığına, geriye kalan 2.686,80 TL tutarındaki kamu zararının sorumlularına ödettirilmesine karar verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 22/d maddesi gereğince Doğrudan Temin Usulüyle AS Profesyonel Servis Hizmetleri ile Tek Oto Ford Yedek Parça firmalarından temin edilen parçaların, adı geçen firmalarca kesilen faturaların arkasına düşülen notlardan yola çıkılarak hizmet yaptırıldığı iddiasıyla faturalar üzerinden KDV tevkifatlarının yapılmadığının belirtildiğini, söz konusu faturalarda işçilik bedelleri belirtilmediğini, Eğer o günkü piyasa şartlarında işçilik bedelleri göz önüne alınırsa temin edilen parçalara ait faturaların daha yüksek olması gerektiğini, Bu parçaların belediyeye ait tamirhanede araçlara kendi işçileri tarafından takıldığını, Gerçek olan fatura ve malın piyasa rayiç değeri olduğunu; Dolayısıyla mal alımı yapılmış olup firma hizmeti söz konusu olmadığını belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.

Sayıştay Başsavcılığı; “Her ne kadar fatura arkalarında, •"fatura muhteviyatı yedek parçalar listede belirtilen araçlara takılmıştır'* ifadesi yer almakta ise de gerek malzeme talep formlarından gerekse onay belgelerinden alıma sadece malzeme temini olarak çıkıldığı anlaşıldığından ve faturalarda da sadece yedek parça bedeli yer aldığından, sorumlu tarafından ileri sürülen gerekçelerin yeterli görülerek Daire kararının kaldırılmasına karar verilmesinin, uygun olacağı” Şeklinde görüş belirtmiştir.

Rapor dosyası ve eki belgelerin incelenmesinde, fatura arkalarında, "fatura muhteviyatı yedek parçalar listede belirtilen araçlara takılmıştır'* ifadesi yer almakta ise de malzeme talep formlarından ve onay belgelerinden alıma sadece malzeme temini olarak çıkıldığı, faturalarda da sadece yedek parça bedeli yer aldığı görüldüğünden satın almanın niteliği itibarı ile mal alımı olduğu anlaşıldığından KDV tevkifatı yapılması gerekmemektedir.

Bu nedenle, dilekçi iddialarının kabulü ile 1764 sayılı ilamın 12’nci maddesi ile toplam 2.686,80 TL.’ye tazmin hükmünün KALDIRILMASINA,

2) 1764 sayılı ilamın 13’üncü maddesinde, 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 21 inci maddesi (f) bendi çerçevesinde Pazarlık Usulü ile 95.700,00 TL + KDV bedel karşılığında S.S. Ataklar İnş. Emlak Hafr. Oto Kuy. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ihale edilen “Damperli Kamyon Kiralanması Hizmet Alım İşi” ne ait sözleşme incelendiğinde 690 adet kamyonun (30 gün boyunca 23 adet kamyon ) çalıştırılması gerekirken 660 adet kamyon çalıştırılması sonucu meydana gelen 4.909,82 TL tutarındaki kamu zararının tazminine hükmolunmuştur.

Dilekçi dilekçesinde, Damperli Kamyon Kiralanması İşinde sözleşme gereği yapılması gereken toplam gün sayısının 690 olması gerekirken 30 gün eksik çalışma yapıldığı gerekçesiyle tazmin hükmü verilmiş ise de, ihale onayının 22 araç, 30 takvim günü olarak olarak alındığı ve sözleşmenin de bu onay belgesine göre yapıldığı, ihaleyi alan firmanın yaklaşık maliyet hesabı aşamasında vermiş olduğu fiyatın, ihaleye verdiği teklifi bağlamayacağını, sözleşme eki belgelerde tüm hesaplamaların ve işlemlerin 22 araç, 30 takvim günü üzerinden yapılması nedeniyle kamu zararının bulunmadığını tazmin hükmünün kaldırılmasını istemektedir.

Sayıştay Başsavcılığı; İhale onay belgesinde, işin miktarı 22 araç, 30 takvim günü üzerinden belirlenmiş olup, isteklinin teklif tutarı olan 95.700.-TL (kdv hariç) ihale komisyonunca kabul edilmiş ve bu tutar üzerinden de ödeme yapılmış olması nedeniyle sorumlu tarafından ileri sürülen gerekçelerin yeterli görülerek Daire kararının kaldırılmasına karar verilmesinin uygun olacağı” Şeklinde görüş belirtmiştir.

Rapor dosyası ve eki belgelerin incelenmesinde, anılan işe ilişkin idari şartnamede ve İhale onay belgesinde, işin miktarı 22 araç, 30 takvim günü üzerinden belirlenmiş olup, isteklinin teklif tutarı olan 95.700.-TL (kdv hariç) ihale komisyonunca kabul edilmiş ve bu tutar üzerinden sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmenin süresi başlıklı 10’uncu maddesinde, işin süresinin 23 araç 30 takvim günü olduğu belirtilmekte ise de; işe ilişkin idari şartnamede işin türü ve miktarının 22 araç 30 takvim günü olduğu belirtilmiş olduğundan idare şartnamedeki hükmün esas alınması gerekmektedir. Sözleşmenin türü ve bedeli başlıklı 6’ncı maddesinde; yüklenicinin teklif ettiği ve sözleşme bedelinin tespitinde kullanılan birim fiyatın esas alınacağı belirtilşmiş olup, yüklenecinin teklifinin 95.700,00 TL.olduğu(araç sayısı belirtilmemiş) ve idarece bu miktar üzerinden ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, dilekçi iddialarının kabulü ile 1764 sayılı ilamın 13’üncü maddesi ile toplam 4.909,82 TL.’ye tazmin hükmünün KALDIRILMASINA,

3) 1764 sayılı ilamın 14’üncü maddesinde, 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 19 uncu maddesi çerçevesinde Açık İhale Usulü ile yaptırılması gerekirken, aynı Kanun’un 21 inci maddesi f fıkrası kapsamında yapılan “Kamyon Kiralanması Hizmet Alımı İşi” ihalesi ile ilgili olarak; Sözleşme şartlarına aykırı olarak 22 adet kamyonun 30 takvim günü boyunca çalıştırılması gerekirken “Kamyon Kiralanması İşine Ait Tutanak”a göre 19 gün süreyle çalışması sonucu meydana gelen 42.185,00 TL tutarındaki kamu zararının tazminine karar verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde, İhale dosyası hazırlanırken takvim günü denilerek iş saati esası belirtilmek istendiğini, Belediyede çalışma günlerinin haftada 5 gün olduğunu; 4857 sayılı İş kanununun 63. Maddesinde çalışma süresinin haftada en fazla 45 saat olduğunun belirtildiğini, Bu durumda Belediyede günlük çalışma saatinin 9 saat olduğunu, Bu sürenin takvim günü olarak dikkate alınmış olup kamudaki genel uygulama da bu şekilde olduğunu, Ankara Büyükşehir belediyesi tarafından bedelsiz olarak verilen asfalt malzemesinden ne kadar çok alırsak o kadar çok asfalt atılır amacıyla gece çalışması yaptırılarak, ihale bedelinde de gece ve gündüz olarak yapılan çalışmalar dikkate alındığını ve ödeme belgeleri düzenlendiğini, O zamanki kamyon kiralama bedelleri dikkate alınırsa günlük kira bedeline 24 saat araç çalıştırılmayacağının aşikar olduğunu, Mevsimin kış aylarına yaklaşması sebebiyle gece çalışmaları yapılarak yapılan işin aksamaması ve tam olarak gerçekleşerek Etimesgut'a fayda sağlanmasının amaçlandığını, Belediye personellerine gece çalışmaları aşamasında gece ve fazla çalışma mesaileri verildiğini, Bunlarla ilgili alınan fazla mesai olurlarının yazı ekinde sunulduğunu, Bu nedenlerle gece çalıştırılan kamyonların ayrıca hesaplandığını, Bu nedenle fazla ödeme olmadığını, duruşmalı oturumda ise bunlara ilave olarak, 2008 yılına ilişkin fazla mesai cetvellerini ibraz ederek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir.

Sayıştay Başsavcılığı; “İlama konu olan taşımacılık hizmeti Kasım -Aralık 2008 döneminde yapılmış olup, ödeme 22.12.2008 tarihli ödeme emri belgesi ile gerçekleştirilmiştir. Dilekçe ekinde yer alan belgeler ise bu döneme ait olmayıp Ocak, Şubat, Mart 2009 dönemine ilişkindir. Öte yandan ihale takvim günü esasına göre yapıldığından, gece çalışmalarının ilgili olduğu günün takvim günü hesabına dahil edilmesi gerektiği değerlendirildiğinden, talebin reddedilerek Daire kararının onanmasının, uygun olacağı” Şeklinde görüş belirtmiştir.

Dilekçi ikinci dilekçesinde ise ilk dilekçesine ilave olarak söz konusu döneme ait fazla mesai olurlarının ekte sunulduğunu belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.

Sayıştay Başsavcılığı ikinci karşılama yazısında; “ikinci dilekçede ileri sürülen hususların 28.03.2014 tarih ve 14626-24703 sayılı yazımızda belirttiğimiz görüşlerimizin değiştirilmesini sağlayacak bir mahiyet taşımadığı anlaşıldığından, yargılamanın söz konusu mütalaamıza göre karara bağlanmasının uygun olacağı” şeklinde görüş belirtmiştir.

Sayıştay Başsavcılığı dosyanın duruşmalı görüşülmesi esnasında ise görüşünü “ibraz edilen yeni belgelerin incelenmesi temyiz konusu olmadığından bu hususta Kurulumuzca yapılacak işlem olmadığına ve sözü edilen belgeler yargılamanın iadesini gerektiren nitelikte görüldüğü takdirde bu yolda işlem ifasını teminen dosyanın hükmü veren DAİREYE GÖNDERİLMESİNE, karar verilmesinin uygun olacağı” şeklinde belirtmiştir.

Dilekçiler tarafından, Mevsimin kış aylarına yaklaşması sebebiyle işin aksamaması ve Ankara Büyükşehir belediyesi tarafından bedelsiz olarak verilen asfalt malzemesinden daha çok faydalanmak amacıyla gece çalışması yaptırılarak, yapılan ödemelerde gece ve gündüz olarak yapılan çalışmaların dikkate alındığı belirtilmektedir. Mevsim şartlarında acil olarak bitirilmesi gereken işte, gece ve gündüz olarak yapılan çalışmalar için; iş saatine göre hesaplama yapıldığında, fazla bir ödeme yapılmadığı anlaşılmaktadır.

Bu nedenle, dilekçi iddialarının kabulü ile 1764 sayılı ilamın 14’üncü maddesiyle toplam 42.185,00 TL.’ye tazmin hükmünün KALDIRILMASINA,

4) Dilekçi tarafından 1764 sayılı ilamın 15’inci maddesiyle toplam 913,80 TL.’ye verilen tazmin hükmüne ilişkin olarak tahsilat bildirmekte ise de; 31.01.2014 tarihli tahsilatın, hüküm tarihi olan 29.11.2012 tarihinden sonra yapıldığı anlaşılmaktadır.

Hüküm tarihinden sonra yapılan tahsilatlar hükmün infazı mahiyetinde olduğu için bu hususta KURULUMUZCA YAPILACAK BİR İŞLEM BULUNMADIĞINA,

5) Dilekçi tarafından 1764 sayılı ilamın 16’ncı maddesiyle toplam 710,00 TL.’ye verilen tazmin hükmüne ilişkin olarak tahsilat bildirmekte ise de; 05.12.2013 tarihli tahsilatın, hüküm tarihi olan 29.11.2012 tarihinden sonra yapıldığı anlaşılmaktadır.

Hüküm tarihinden sonra yapılan tahsilatlar hükmün infazı mahiyetinde olduğu için bu hususta KURULUMUZCA YAPILACAK BİR İŞLEM BULUNMADIĞINA,

6) Dilekçi tarafından 1764 sayılı ilamın 17’nci maddesiyle toplam 332,68 TL.’ye verilen tazmin hükmüne ilişkin olarak tahsilat bildirmekte ise de; 05.12.2013 tarihli tahsilatın, hüküm tarihi olan 29.11.2012 tarihinden sonra yapıldığı anlaşılmaktadır.

Hüküm tarihinden sonra yapılan tahsilatlar hükmün infazı mahiyetinde olduğu için bu hususta KURULUMUZCA YAPILACAK BİR İŞLEM BULUNMADIĞINA,

7) Dilekçi tarafından 1764 sayılı ilamın 18’inci maddesiyle toplam 451,00 TL.’ye verilen tazmin hükmüne ilişkin olarak tahsilat bildirmekte ise de; 18.12.2013 tarihli ve 26.12.2013 tarihli tahsilatın, hüküm tarihi olan 29.11.2012 tarihinden sonra yapıldığı anlaşılmaktadır.

Hüküm tarihinden sonra yapılan tahsilatlar hükmün infazı mahiyetinde olduğu için bu hususta KURULUMUZCA YAPILACAK BİR İŞLEM BULUNMADIĞINA,

8) 1764 sayılı ilamın 19’uncu maddesinde, 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22 nci maddesi (d) bendi çerçevesinde Doğrudan Temin Usulü ile 16.000,00 TL + KDV bedel karşılığında JEOMAD Jeoloji Madencilik Müh. Müş. Har. Tic. Ltd. Şti.’ne ihale edilen “Proje Tanıtımı Dosyası, Gürültü Ölçüm Raporu, ÇED Gerekli Değildir Belgesi, Proje Hizmet Bedeli ve Teknik Nezaretçilik Hizmeti Alımı İşi” ile ilgili olarak; Ödeme Emri Belgesi ekleri arasında bulunmayan ve sorgu ile istenen Proje Tanıtımı Dosyası, Gürültü Ölçüm Raporu, ÇED Gerekli Değildir Belgesi, Proje Hizmetinin yapıldığına ilişkin herhangi bir belge savunma ve ekleri arasında yer almadığından 8.260,00 TL tutarındaki kamu zararının tazminine karar verilmiştir.

Dilekçi tarafından doğrudan temin ile yapılan teknik nezaretçilik hizmet alımı işinde, ödeme emri belgesi ekinde sunulması gereken Proje tanıtım Dosyası, Gürültülü Ölçüm Raporu, ÇED Gerekli Değildir Belgesi ile Proje hizmetinin yapıldığına dair idarece düzenlenen bir belgenin bulunmadığı gerekçesiyle tazmin hükmolunduğu, anılan belgelerin dilekçe ekinde yer aldığı ifade edilmekte ve tazmin hükmünün kaldırılması istenilmektedir.

İbraz edilen belgelerin incelenmesi temyiz konusu olmadığından; belgelerin, yargılamanın iadesini gerektirir nitelikte olup olmadığı hususunda işlem yapılmak üzere dosyanın Dairesine gönderilmesine,

9)1764 sayılı ilamın 20’nci maddesinde, 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 19 uncu maddesi çerçevesinde Açık İhale Usulü ile 2.485.000,00 TL+ KDV bedel karşılığında MAY Et Ürünleri Gıda ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’ne (sonradan ÖZYÜCEL İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne devredilmiştir.) ihale edilen “2008 Yılı Renkli Bordür ve Tretuvar Yapılması İşi” ile ilgili olarak; yüklenicinin işi devam ettirmemesi nedeniyle sözleşme devri yapıldığı, fakat devire ilişkin sözleşme damga vergisinin alınmaması nedeniyle toplam 4.659,38 TL.’ye tazmin hükmolunmuştur.

Dilekçi ilk dilekçesinde İlamın 20'nci maddesine ilişkin olarak, konuya ilişkin detaylı açıklamanın Muhasebe Yetkilisi Adil Kurt tarafından yapıldığını ve kendisinin de bu açıklamalara katıldığı ifade edilerek tazmin hükmünün kaldırılmasını istemektedir.

Sayıştay Başsavcılığı; “İlamın 20'nci maddesine ilişkin olarak, konuya ilişkin detaylı açıklamanın Muhasebe Yetkilisi Adil Kurt tarafından yapıldığı ve kendisinin de bu açıklamalara katıldığı ifade edilerek tazmin hükmünün kaldırılması istenilmekte ise de Adil KURT*un bu konuya ilişkin olarak intikal eden bir dilekçesi bulunmamaktadır. İlam konusu "2008 Yılı Renkli Bordur ve Tretuvar Yapılması İşi" nin idarenin izni ile devredilmesi nedeniyle düzenlenen sözleşmeden damga vergisi alınmamasına ilişkin olup, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 14'üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin devri halinde aslından alınan verginin dörtte biri tutarında vergi alınacağı hükme bağlandığından talebin reddedilerek tazmin hükmünün onanmasının” uygun olacağı şeklinde görüş belirtmiştir.

Dilekçi ikinci dilekçesinde Fen İşleri Müdürlüğü olarak Mali Hizmetler Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda hakediş tutarlarından gerekli yasal kesintiler yapıldıktan sonra geriye kalan miktarın yükleniciye ödenmesi gerektiğinin belirtildiğini, sorumluluğun Mali Hizmetler müdürlüğüne ait olduğunu belirterek adına hükmolunan tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.

Dilekçi ilk dilekçesinde, İlamın 20'nci maddesine ilişkin olarak, konuya ilişkin detaylı açıklamanın Muhasebe Yetkilisi Adil Kurt tarafından yapıldığı ve kendisinin de bu açıklamalara katıldığı ifade edilerek tazmin hükmünün kaldırılması istenilmekte ise de Adil KURT’un bu konuya ilişkin olarak intikal eden bir dilekçesi bulunmamaktadır.

İkinci dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaları ile ilgili olarak; Gerçekleştirme görevlilerinin sorumlulukları, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 33’ üncü maddesinde, “Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. Giderlerin gerçekleştirilmesi harcama yetkilisinin ödeme emri belgesini imzalaması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır.

Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler.

Gerçekleştirme görevlileri, bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumludurlar.” Şeklinde hüküm altına alınmıştır.

Bu nedenle dilekçinin sorumluluğu olmadığı şeklindeki iddiasını kabul etmek mümkün değildir. Diğer taraftan 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 14'üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin devri halinde aslından alınan verginin dörtte biri tutarında vergi alınacağı hükme bağlandığından dilekçi iddialarının reddi ile 1764 sayılı ilamın 20’nci maddesi ile toplam 4.659,38 TL.’ye tazmin hükmünün TASDİKİNE,

10)1764 sayılı ilamın 21’inci maddesinde, Etimesgut Belediye Başkanlığı ile ÖZYÜCEL İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan “2008 Yılı Renkli Bordür ve Tretuvar Yapılması İşi”ne ait sözleşmede iş artışına gidilmesine rağmen iş artışına ilişkin sözleşme damga vergisinin alınmaması damga vergisinin alınmaması nedeniyle toplam 3.690,23 TL.’ye tazmin hükmolunmuştur.

Dilekçi ilk dilekçesinde İlamın 21'inci maddesine ilişkin olarak, konuya ilişkin detaylı açıklamanın Muhasebe Yetkilisi Adil Kurt tarafından yapıldığını ve kendisinin de bu açıklamalara katıldığı ifade edilerek tazmin hükmünün kaldırılmasını istemektedir.

Sayıştay Başsavcılığı; “İlamın 21 'inci maddesine ilişkin olarak, konuya ilişkin detaylı açıklamanın Muhasebe Yetkilisi Adil Kurt tarafından yapıldığı ve kendisinin de bu açıklamalara katıldığı ifade edilerek tazmin hükmünün kaldırılması istenilmekte ise de Adil KURT'un bu konuya ilişkin olarak intikal eden bir dilekçesi bulunmamaktadır.

İlam konusu "2008 Yılı Renkli Bordur ve Tretuvar Yapılması İşi" ne ait sözleşmede iş artışına gidilmesine rağmen damga vergisi alınmamasına ilişkin olup, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 14"üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin değiştirilmesi halinde artan miktarında aynı nispette vergiye tabi olacağı hükme bağlandığından talebin reddedilerek tazmin hükmünün onanmasının” uygun olacağı şeklinde görüş belirtmiştir.

Dilekçi ikinci dilekçesinde Fen İşleri Müdürlüğü olarak Mali Hizmetler Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda hakediş tutarlarından gerekli yasal kesintiler yapıldıktan sonra geriye kalan miktarın yükleniciye ödenmesi gerektiğinin belirtildiğini, sorumluluğun Mli Hizmetler Müdürlüğüne ait olduğunu belirterek adına hükmolunan tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.

Dilekçi ilk dilekçesinde, İlamın 21'inci maddesine ilişkin olarak, konuya ilişkin detaylı açıklamanın Muhasebe Yetkilisi Adil Kurt tarafından yapıldığı ve kendisinin de bu açıklamalara katıldığı ifade edilerek tazmin hükmünün kaldırılması istenilmekte ise de Adil KURT’un bu konuya ilişkin olarak intikal eden bir dilekçesi bulunmamaktadır.

İkinci dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaları ile ilgili olarak; Gerçekleştirme görevlilerinin sorumlulukları, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 33’ üncü maddesinde, “Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. Giderlerin gerçekleştirilmesi harcama yetkilisinin ödeme emri belgesini imzalaması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır.

Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler.

Gerçekleştirme görevlileri, bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumludurlar.” Şeklinde hüküm altına alınmıştır.

Bu nedenle dilekçinin sorumluluğu olmadığı şeklindeki iddiasını kabul etmek mümkün değildir. Diğer taraftan 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 14'üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin değiştirilmesi halinde artan miktarında aynı nispette vergiye tabi olacağı hükme bağlandığından dilekçi iddialarının reddi ile 1764 sayılı ilamın 21’nci maddesi ile toplam 3.690,23 TL.’ye tazmin hükmünün TASDİKİNE,

11) 1764 sayılı ilamın 22’nci maddesinde, 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 19 uncu maddesi çerçevesinde Açık İhale Usulü ile 2.485.000,00 TL+ KDV bedel karşılığında MAY Et Ürünleri Gıda ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’ne (sonradan ÖZYÜCEL İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne devredilmiştir.) ihale edilen “2008 Yılı Renkli Bordür ve Tretuvar Yapılması İşi” ile ilgili olarak; İş zamanında bitirilmemiş olduğu halde gecikme cezasının alınmaması sonucu meydana gelen 106.279,97 TL tutarındaki kamu zararının tazminine hükmolunmuştur.

Dilekçi dilekçesinde, İhale dosyası incelendiğinde ihaleyi alan May-Et Ürünleri Gıda Ve İnş San.Ve Tic.Ltd.Şti'nin bir hakkediş yaptığı, işi devam ettiremeyeceğinden devretmek istediğini belirten bir dilekçe ile idareye müracaat ettiği, idarenin 04.08.2008 tarih ve 1930 sayılı Onay belgesi ile işin devredilmesine onay verdiğini, Onaya istinaden Özyücel İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti. ile 06.08.2008 tarih ve 1948 sayı ile devir sözleşmesi imzalanarak firmanın işe başladığını, Daha sonra Keşif artışı ve süre uzatımı için 12.08.2008 tarih ve 2022 sayı ile Olur alındığını, Olur belgesinde de belirtildiği gibi idarenin elinde olmayan diğer resmi kurumlardan kaynaklı alt yapı çalışmaları bulunduğundan, mücbir sebeple sözleşmede belirtilen sürenin yetersiz olduğunun görüldüğünü, bu aksaklığın firma sorumluluğundan kaynaklanmaması nedeniyle % 19,80 keşif artışı ile birlikte 60 gün süre uzatımı verilmesinin Olur ile uygun görüldüğünü, İlamda süre uzatımı olarak işin süresinin %19,80'i kadar yani 20 gün olduğu belirtildiğini, Bahsedilen Olur'da da görüleceği üzere verilen sürenin 60 gün olup, ilamda yapılan hesaplama ve verildiği ileri sürülen 20 günlük sürenin doğru olmadığını, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunumun 24. Maddesi ile Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 22. Maddelerinde;

"Mal ve hizmet alımlarıyla yapım sözleşmelerinde, öngörülemeyen durumlar nedeniyle bir iş artışının zorunlu olması halinde, artışa konu olan iş;

a)Sözleşmeye esas proje içinde kalması,

b)İdareyi külfete sokmaksızın asıl işten ayrılmasının teknik veya ekonomik olarak mümkün olmaması, Şartlarıyla, anahtar teslimi götürü bedel ihale edilen yapım işlerinde sözleşme bedelinin % 10'una. birim fiyat teklif almak suretiyle ihale edilen mal ve hizmet alımlarıyla yapım işleri sözleşmelerinde ise % 20 'sine kadar oran dahilinde, süre hariç sözleşme ve ihale dokümanındaki hükümler çerçevesinde aynı yükleniciye yaptırılabilir..... " Hükmü yer aldığını,

Bu hükümler ile yazı ekinde bulunan Etimesgut Belediyesi Başkanlık Makamının 12.08.2008 tarihli ve 2022 sayılı Oluru birlikte değerlendirildiğinde, süre uzatımında işin gerektirdiği süre olan 60 günün, ihale sözleşme bedelinden hariç olmak üzere süre uzatımı olarak verildiğinin görüldüğünü belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.

Sayıştay Başsavcılığı; 2008 Yılı Renkli Bordur ve Tretuvar Yapılması İşinde, işin zamanında bitirilmesine rağmen gecikme cezası uygulanmadığı gerekçesiyle tazmin hükmolunmuş ise de. Başkanlık Makamının Olur'u ile verilen 60 günlük ek sürenin mevzuata uygun olduğu ifade edilmekte ve tazmin hükmünün kaldırılması istenilmektedir.

İlamda da belirtildiği üzere % 19,80 iş artış kararı için verilmesi gereken sürenin 18 gün olması, iş artış kararının iş bitim tarihinden önce işin henüz %30 unun yapıldığı aşamada verilmiş olması ve ayrıca işin % 19,80 artış ile değil de %5 civarında bir artış ile tamamlanması nedeniyle yapılan açıklamalar Daire kararını değiştirecek mahiyette görülmediğinden, talebin reddedilerek tazmin hükmünün onanmasının uygun olacağı” şeklinde görüş belirtmiştir.

Rapor dosyası ve eki belgelerin incelenmesinde, 14.04.2008 tarihinde yer teslimi yapılan May-Et Ürünleri Gıda Ve İnş San.Ve Tic.Ltd.Şti'nin bir hakediş yaptığı, maddi sıkıntıya düşmesinden dolayı işi devam ettiremeyeceğinden devretmek istediğini belirten bir dilekçe ile 08.07.2008 tarihinde idareye müracaat ettiği, idarenin 04.08.2008 tarih ve 1930 sayılı Onay belgesi ile işin devredilmesine onay verdiğini, Onaya istinaden Özyücel İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti. ile 06.08.2008 tarih ve 1948 sayı ile devir sözleşmesi imzalanarak firmanın işe başladığı, Daha sonra Keşif artışı ve süre uzatımı için 12.08.2008 tarih ve 2022 sayı ile Olur alındığı görülmektedir.

Keşif artışına ilişkin olarak, yeni açılan yolların olması ve bazı cadde ve sokaklara ait ilave bordür ve tretuvarların yapılması gerektiği, ayrıca diğer kamu kurumları tarafından altyapı çalışması yapılan yerlere bordür ve tretuvar yapılamadığı gerekçeleriyle, mukayeseli keşifte belirtildiği üzere %19,80 kadar keşif artışı yapılması ve altyapı çalışmalarının kazı işleri tamamlanana kadar iş bitim tarihinden itibaren 60 takvim günü süre uzatımı verilmesinin uygun görüldüğü belirtilerek olur verilmiştir.

Olur belgesinden süre uzatımı verilme gerekçesinin yalnızca iş artışı olmayıp; ayrıca idarenin elinde olmayan diğer resmi kurumlardan kaynaklı alt yapı çalışmaları bulunduğundan, mücbir sebeple sözleşmede belirtilen sürenin yetersiz olması nedenleri ile verildiği anlaşılmaktadır.

4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunumun 24. Maddesi ile Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 22. Maddelerinde; "Mal ve hizmet alımlarıyla yapım sözleşmelerinde, öngörülemeyen durumlar nedeniyle bir iş artışının zorunlu olması halinde, artışa konu olan iş;

a)Sözleşmeye esas proje içinde kalması,

b)İdareyi külfete sokmaksızın asıl işten ayrılmasının teknik veya ekonomik olarak mümkün olmaması, Şartlarıyla, anahtar teslimi götürü bedel ihale edilen yapım işlerinde sözleşme bedelinin % 10'una birim fiyat teklif almak suretiyle ihale edilen mal ve hizmet alımlarıyla yapım işleri sözleşmelerinde ise % 20 'sine kadar oran dahilinde, süre hariç sözleşme ve ihale dokümanındaki hükümler çerçevesinde aynı yükleniciye yaptırılabilir..... " hükmüne göre ile Etimesgut Belediyesi Başkanlık Makamının 12.08.2008 tarihli ve 2022 sayılı Oluru birlikte değerlendirildiğinde, süre uzatımında işin gerektirdiği süre olan 60 günün, ihale sözleşme bedelinden hariç olmak üzere süre uzatımı olarak verilmesi mümkündür.

Açıklanan nedenlerle, dilekçi iddialarının kabulü ile 1764 sayılı ilamın 22’nci maddesiyle toplam 106.279,97 TL.’ye tazmin hükmünün KALDIRILMASINA,

12) 1764 sayılı ilamın 23’üncü maddesinde, 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22 nci maddesi (d) bendi çerçevesinde Doğrudan Temin Usulü ile 22.785,00 TL + KDV bedel karşılığında US-MER Otomotiv Yedek Parça Ticaret ve San. (Umut UZUNER)’e ihale edilen “Araç ve İş Makinelerinde Kullanılmak Üzere Lastik Alımı İşi” ile ilgili olarak; Satın alınan malzemenin yüklenici tarafından nakledilmemesi nedeniyle toplam 455,70 TL.’ye tazmin hükmolunmuştur.

Dilekçi dilekçesinde, Söz konusu hatanın sehven yapıldığını, İşin aciliyetinden firma beklenmeden kendi araçlarının mesafe yakınlığı nedeniyle lastikleri taktırmasından kaynaklandığını, Ancak temin bedelinin %2'si oranında nakliye bedeli olacağı şeklindeki yoruma dayalı hesaplamayı kabul etmediğini, Zira, gene ilamın 13. Sırasında konu edilen kamyon kiralama işinin de aynı yıl içerisinde yaptırıldığını, Bu kamyonlar belediyeden takribi 75 km uzaklıkta olan mesafeye gün içerisinde birden fazla kez gidip gelerek asfalt malzemesi ve stabilize malzeme taşıdıkları halde günlük kira bedeli olarak bir kamyona 145 TL ödendiğini, Bu maddede ilama konu temine ilişkin lastiklerin sayısının yaklaşık 20 adet civarında olup, belediyeye takribi 5 km uzaklıkta bulunan şaşmaz sanayi sitesinden getirildiğini, Bu mesafe ile ilamın 13. Maddesinde konu edilen kamyonların taşıma yaptığı diğer mesafe (Etimesgut - Kıbrıs Köyü/Elmadağ) ve taşınan yük cinsi dikkate alındığında; ilamda zarar olarak gösterilen 455,70 TL tutarının fahiş bir tutar olduğunu belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.

Sayıştay Başsavcılığı; İlamın 23"üncü maddesine ilişkin olarak, Araç ve İş Makinelerinde Kullanılmak Üzere Lastik Alımı İşinde satın alınan malzemenin yüklenici tarafından nakledilmediğinden bahisle ihale bedelinin %2 si oranında kamu zararına hükmedilmiş ise de, işin acili yetinden dolayı ve mesafe yakınlığı nedeniyle firmanın beklenilmeden lastiklerin taktırıldığı ve nakliye bedelinin, temin bedelinin %2 si oranında olacağı şeklindeki yoruma dayalı hesaplamanın kabul edilemeyeceği ileri sürülmekte ve tazmin hükmünün kaldırılması istenilmektedir.

İleri sürülen gerekçelere Savcılığımızca da iştirak edildiğinden, tazmin hükmünün kaldırılmasının Uygun olacağı “ şeklinde görüş belirtmiştir.

Rapor dosyası ve eki belgelerin incelenmesinde, yüklenicinin imzalamış olduğu teklif mektubunun alt kısmında “2- Mal teslimi belediyemiz ambarına olacaktır.” Denilmektedir. Ödeme evrakı arasında yer alan faturada ise” Mal alıcı tarafından taşınmak üzere işyerimizden teslim edilmiş olup, sevk irsaliyesi düzenlenmemiştir denilmek suretiyle malın yüklenici tarafından taşınmadığı ifade edilmiştir. Ancak teklif birim fiyat cetvelinde nakliye bedelinin ne kadar olduğuna ilişkin bir belirleme yapılmamıştır. İşin aciliyeti nedeniyle firmanın nakliye yapmasının beklenemediğinin anlaşılması, ayrıca nakliye bedelinin belli olmaması nedeniyle kamu zararının net olarak hesaplanamaması karşısında, 1764 sayılı ilamın 23’üncü maddesiyle toplam 455,70 TL.’ye tazmin hükmünün KALDIRILMASINA,

Karar verildiği 30.12.2014 tarih ve 39839 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.