Belediyenin ödediği Vergilerin İadesinin yapılıp yapılamayacağı hk

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Malatya Vergi Dairesi Başkanlığı
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü  

SAYI

:

B.07.1.GİB.4.44.15.01/5393 Sayılı Belediye Kanunu

KONU

:

Belediyenin ödediği Vergilerin İadesinin yapılıp yapılamayacağı hk.

 

…………..VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜNE

İlgi : 28.08.2008 tarih ve 21911 sayılı yazınız.

İlgi sayılı yazınızda …………. Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğü tarafından dairenize verilen 15.08.2008 tarih ve 464 /4785 sayılı yazı ile 24.12.2004 tarihinde 25680 Sayılı Resmi Gazete ile yayımlanarak yürürlüğe giren 5272 sayılı Belediye Kanununun belediyeye tanınan muafiyetler bölümünün 16. maddesinde . Belediyenin kamu hizmetine ayrılan veya kamunun yararlanmasına açık gelir getirmeyen taşınmaz malları ile bunların inşa ve kullanımları her türlü vergi,resim,harç,katılma ve katkı paylarından muaftır. hükmünün yer aldığını, 13.07.2005 tarihinde 25874 sayılı resmi gazete ile yayımlanarak yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanununda da yine aynı maddenin değiştirilmeden kabul edildiğini 06.06.2008 tarih ve 26898 sayılı resmi gazetede de yayımlanarak yürürlüğü giren 5766 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 13. maddesinin 2.fıkrasında .03.07.2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 16. maddesindeki .inşa ve kullanımları. ibaresinden sonra gelmek üzere ; Katma Değer Vergisi ile özel tüketim vergisi hariç. ibaresi yer aldığından bahisle söz konusu kanunlar kapsamında muhasebe kayıtlarında yer aldığı ifade edilen belediyelerin kamu hizmetine ayrılan veya kamunun yararlanmasına açık gelir getirmeyen taşınmaz mallar ile bunların inşa ve kullanımları için yapılan ödemelere ilişkin KDV,KDV tevkifatı, Damga Vergisi ve Stopaj olarak toplam 38.715.308,84 YTL'nin Belediyelerine iade edilmesi hususunda talepte bulunduğunu ancak dairenizce iade yapılmasının mümkün olmadığı yönünde görüşünüzü belirterek Başkanlığımızında görüşünü sormaktasınız.

GELİR VERGİSİ AÇISINDAN

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun vergi tevkifatı başlıklı 94. maddesinde .Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortakları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil ) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.hükmü yer almaktadır. Kanun gereğince 42'nci madde kapsamında yapılan ödemelerden istihkak sahiplerinin gelir vergisine mahsuben tevkifat yapma mecburiyeti vardır aynı şekilde 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15'inci maddesiyle, kamu idare ve kuruluşlarının Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri ( avans olarak yapılan ödemeler dahil ) üzerinden istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben tevkifat yapma zorunluluğu bulunmaktadır.

Yukarıdaki hükümlerden de anlaşılacağı üzere, Belediyenin muhtasar beyannamesi ile beyan edip ödediği stopaj gelir vergisi Gelir VergisiKanunun 42'nci maddesinde belirtilen işler dolayısıyla istihkak sahiplerinin vergisine mahsup edilmek üzere kesilen vergiler olması ve Belediyeye ait bir vergi olmaması nedeniyle iade edilmesine yasal imkan bulunmamaktadır.

DAMGA VERGİSİ AÇISINDAN

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1'nci maddesiyle bu kanuna ekli I sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, 3' üncü maddesiyle de resmi dairelerle kişiler arasında düzenlenecek kağıtların damga vergisini kişilerin ödeyeceği hükme bağlanmış olup, aynı Kanunun 8'inci maddesinde belediyeler resmi daire olarak sayıldığından damga vergisi ödemesi söz konusu olmayıp, Belediye Başkanlığının muhtasar beyannameleri ile beyan edip ödemiş olduğu damga vergisi bu Kanun kapsamında istihkak sahiplerinden kesilip ödenen damga vergisi olması nedeniyle yine iade edilmesi söz konusu değildir.

KATMA DEĞER VERGİSİ AÇISINDAN

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1'nci maddesinin (3/g) bendi ile genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve vakıflara, her türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin Türkiye'de ticari,sınai,zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetleri Katma Değer Vergisine tabidir. Kanunun 8'nci maddesi ile mal teslimi ve hizmet ifalarında mükellefin malları teslim edenler veya hizmeti yapanlar olduğu hükme bağlanmıştır. Öte yandan,3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 9' uncu maddesinde gerekli görülen hallerde vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Maliye Bakanlığına yetki verilmiş olup, muhtelif tarihlerde yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Tebliğleri ile bu yetki kullanılarak Katma Değer Vergisi tevkifatı zorunluluğu getirilmiştir.

Ayrıca, hangi teslim ve hizmet ifalarının Katma Değer Vergisin'den istisna olduğu Katma Değer Vergisi Kanununun11,13,14,15 ve 17'nci ve bazı geçici maddelerinde belirtilmiştir. Dolayısıyla hizmet alan ve mal teslim alanla ilgili olarak bir muafiyet ve istisna söz konusu olamayacaktır. Kanunun 29.maddesi gereğince mükellefler yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisinden faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetle dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura vb vesikalarda gösterilen Katma Değer Vergisini indirebileceklerdir. Mükellef işi ile ilgili olarak satın aldığı veya yaptırdığı hizmetler dolayısıyla ödediği vergiyi teslim ettiği veya (borçlandığı) teslim ettiği mallar veya yaptığı hizmetler dolayısıyla aldığı (hesaplanan Katma Değer Vergisi)Katma Değer Vergisinden indirilecektir.29/2. Bent ile bir vergilendirme döneminde indirilebilecek Katma Değer Vergisi toplamı mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan Katma Değer Vergisi toplamından fazla olduğu takdirde aradaki fark sonraki dönemlere devrolunur ve iade edilmez. (28. Madde uyarınca 01.01.2004 Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetler ile ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilmeyen ve tutar Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan vergi, harç) kanunun 30/a maddesi gereğince mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisinden vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan Katma Değer Vergisinin indirimi kanunen mümkün olmayıp 32. maddesi gereğince 11,13,14 ve 15'inci maddeleri (06.06.2008 tarihiden geçerli olmak üzere) ile17'nci maddesinin ( 4 ) numaralı fıkrasının ( s ) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemler ile ilgili fatura vb. Vesikalarda gösterilen Katma Değer Vergisi, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak Katma Değer Vergisinden indirilir. Vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilmeyen Katma Değer Vergisi, Maliye Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunur. 33. madde hükmü ile indirim hakkı tanınan işlemler ile indirim hakkı tanınmayan işlemlerin bir arada yapılması halinde, fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen Katma Değer Vergisinin ancak indirim hakkı tanınan işlemlere isabet eden kısmı indirim konusu yapılır. Katma Değer Vergisi Kanununun 32'nci maddesinde sayılan istisnalar tam istisna niteliğinde olup, bunlar dışında kalan istisnalar ise kısmi istisna niteliğindedir. Kısmi istisna uygulamasında,istisna kapsamına giren işlemler ile ilgili alış vegiderler dolayısıyla yüklenilen vergilerin indirimi veya iadesi mümkün değildir. İndirilemeyen bu vergiler Gelir ve Kurumlar Vergisi uygulamalarında gider veyla maliyet unsuru olarak göz önüne alınabilir. Bu nedenle, kısmi istisna kapsamında işlem yapan mükellefler bu kapsamda sattıkları mal veya hizmetin satış bedelini belirlerken, indirilemeyeen vergiler bir maliyet unsuru olarak dikkate alabileceklerdir.

Belediyenin Katma Değer Vergisi iade talebinde bulunabilmesi için, Katma Değer Vergisi mükellefi olması ve yukarıda sayılan işlemler nedeniyle yüklenip indirim yoluyla giderilememiş bir verginin olması ve yasada iadesi mümkün olan işlemlerden sayılması gerekmektedir. Kaldı ki; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 19'ncu maddesindeki .İstisnaların sınırı . hükmü 06.06.2008 tarih ve 26898 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5766 sayılı yasa ile 5393 sayılı Belediyeler Kanununun 16. maddesine eklenen . Katma Değer Vergisi ve Özel Tüketim Vergisi hariç. ibaresi ile hükümsüz kalmamakta, söz konusu değişiklik maddesinin 3065 sayılı yasanın 19'ncu maddesinden sonra konulmuş olması 19'ncu maddesinin kalktığı veya 5393 sayılı Belediyeler kanununun 16'ncı maddesi karşısında hüküm ifade etmediği anlamı taşımaz.

Yazı ekindeki listenin tetkikinde Katma Değer Vergisinin iadesinin mümkün olmadığına dair dairenizin görüşü Başkanlığımızca da uygun görülmüştür.

Bilgilerinize rica ederim.